DURUGÖRÜ
24 Aralık 2022
Sesli dinlemek için tıklayın

Sayfayı ziyaret eden kişi sayısı

720

Gelişmiş bir karmik bedene sahip insanların zaman içinde sahip olduğu durugörü, hem geçmişe hem de geleceğe girmenizi sağlar. 

Nihai karmik gelişime sahip insanlarda yer alan ışık bilincinin iki hareket yönü vardır. Bu yönleri grafiksel olarak ifade etmek mümkün değildir, çünkü bunlar geçmişe ve geleceğe geçici geçiş süreçleri ile ilişkilendirilir. Altı boyutlu uzayın gelişmiş varlıkları, bilinçlerini geçmişe (1 milyon yıla kadar) ve geleceğe (2 bin yıla kadar) taşıyabilirler.

Duru görü, yalnızca gelişmiş bir karmik bedeni olan insanlarda ortaya çıkar.

Karmik bedenin en yüksek gelişim dereceleri (% 99-100), daha önce belirttiğimiz gibi, bilincin ışık noktasını geçmişe ve hatta geleceğe taşımaya izin verir. bu durumda, hafızanın iyi olmaması bir problem olmaktan çıkar. Gerekirse yaşanmış herhangi bir günü görüntüleyebilirsiniz.

Duru görü armağanının zamanın özellikleriyle ilişkili olduğu gerçeği, zamanın fiziksel özellikleri aracılığıyla geleceğin bugünü etkilediğini savunan ünlü gökbilimci N.A. Kozyrev tarafından da bahsedilmişti. Zamanın fiziksel özelliklerini inceleyen N. A. Kozyrev, kaderciliği reddetti ve belirli bir bulanıklığı olması sebebiyle geleceğin yalnızca belirli sınırlar içinde düzeltilebileceği olasılığını kabul etti. Bu, duru görü yardımıyla kişinin yalnızca gelecekteki bir olayı göremeyeceğini, aynı zamanda istenmeyen olayların etkilerini hafifletebileceğini ve olumlu olayların etkisini güçlendirebileceğini doğrular. Bununla birlikte, bir zaman döngüsü veya bir zaman paradoksu yarattığı için geçmişin düzeltilmesi pek mümkün değildir.

1912 Nobel Ödülü sahibi Alexis Korel, bir çalışmasında, bazı insanların zamanda hareket etme yeteneğine sahip olduğunu, geçmiş ve gelecek olayların birer parçasını yakalamak için bilinçlerinin vücut kabuğundan kurtulduğunu iddia eder. Bu, birçok durugörünün enerji bedeninde veya çift bedenlerinde geçmişe ve geleceğe seyahat etme yeteneğini açıkça gösterir. Bilinç yolculuğu olarak adlandırılan bu yöntem, fiziksel ışınlanmanın aksine zamanda yolculuk yapmanın daha erişilebilir ve daha kolay bir yoludur.

Geçmişe ve geleceğe nüfuz edebilen zamanımızın en ünlü kahinlerinden biri Bulgar şifacı Vanga idi. Bulgaristan Bilimler Akademisi'nin resmi araştırmalarına göre tahminlerinin yaklaşık yüzde sekseni tam olarak gerçekleşti. Vanga’nın yeğeni Krasimira Stoyanova, yıllardır onun olağanüstü yeteneklerini inceliyor ve Vanga’nın hediyesi hakkında şunları söylüyor:

“Kahinler, peygamberler ve falcılar insanlık tarihinin tüm yıllarında var olmuşlar, ancak yalnızca mitlerde ve efsanelerde iz bırakmışlardır. Vanga bizim çağımızda yaşıyor ve gözlerimizin önünde harikalar yaratıyor. 

Uzak ve yakın geçmişe, bugüne ve geleceğe şaşırtıcı bir doğrulukla nüfuz eder, ruhumuzun en gizli köşelerine dokunur, bedensel ve zihinsel ağrılarımızı iyileştirir, bilinmeyen dünyalara ulaşır ve bize oradan en inanılmaz şeyler hakkında bilgi verir. Bireyler, tüm şehirler, insanlar, devletler ve tüm gezegen için tahminlerde bulunur, tüm doğa ile iletişim kurar. Onun için cansız doğanın tanımı yoktur. Bizi çevreleyen her şey onun için tek bir bütünü temsil ediyor, şimdilik bizim için anlaşılmaz olan yasa ve kurallara göre yaşıyor ve gelişiyor.”

Ünlü şifacı ve kahin Vanga artık hayatta değil. Ancak armağanına dair birçok kanıt çağdaşların anıları, yazılı bilimsel araştırmalar ve filmler sayesinde korunmayı başardı.

Birçoğu, şifacının bitkilerle konuşabildiğini ve insanlara ait eşyalardan bilgi okuyabildiğini ifade ediyor. İkinci durum, Vanga’nın psikometrik yetenekleri olduğunu açıkça gösteriyor. Vanga'nın geleceği ve geçmişi algıladığı bir başka durugörü biçimi ise, bir durugörü transıydı.

Hediyesinin tanıkları arasında S.Mikhalkov, V.Tikhonov, Y.Semenov, L.Leonov, R.Gamzatov, S.Roerich, ve N.Bekhtereva gibi pek çok ünlü isim de var. Akademisyen N. Bekhtereva'nın Vanga ile görüştükten sonra şunları söylemesi paylaşmaya değer: “Gördüğüme ve duyduğuma kendim de inanamıyorum.” Bir bilim adamı (eğer gerçek bir bilim insanıysa), gerçekleri sırf bir dogmaya veya dünya görüşüne uymadıkları için reddetme hakkına sahip değildir. N. Bekhtereva, Bulgar durugörünün tahminlerinin yaklaşık% 80'inin gerçekleştiğini de söyledi.

Ancak, dönemimizde bu hediyeye sahip olan tek kişi Vanga değildi. Bir diğer ünlü duru görü sahibi, Venezuelalı ev hanımı Maria Esperanza, 20. yüzyılın son 30 yılında tüm tahminlerinin yüzde 100 gerçekleşmesiyle tanınıyor. Esperanza, Körfez Savaşı'nı, Uzay Mekiği Challenger felaketini, New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'ndeki terör suçunu, son üç papanın kesin ölüm tarihlerini tahmin etmişti. Kafkasya ve Orta Asya'daki düşmanlıkları tahmin eden Kanadalı duru görü sahibi Osip Terelya da büyük oranda gerçekleşen tahminleriyle tanınır.

Tanınmış psikoterapist Yakov Neplokh, muayenehanesinde gerçekleşen ve herhangi bir bilimsel açıklama ile açıklayamadığı ilginç vakaları anlattı. İşin garibi, bu vakaların hepsi, Neplokh ofisinde yoğun bir gün geçirdikten sonra ofisinden çıkmak üzere bekleme odasına adım atması ile bekleme odasında gerçekleşti. Psikiyatri ustası, beklenmedik bir şekilde, bekleme odasında kendisine tamamen yabancı insanların hayatından en küçük detayları anlatmaya başladı. İnsanlardan gelen bilgileri enerji düzeyinde okuyabilme yeteneği, bir tür zaman içinde durugörüdür.

Benzer bir yeteneğe, otobiyografisinde bu yeteneğini şok içinde anlatan bir Alman yazar da sahipti. “Bazen hiç tanımadığım biriyle ilk görüşmemde, konuşmasını sessizce dinlediğimde, şu ana kadarki tüm hayatı ve bu hayatın şu veya bu ayrı olayıyla ilgili birçok küçük ayrıntı rüya gibi ama açıkça aklıma gelirdi. Bu tamamen benim isteğim ve kontrolüm dışında gerçekleşirdi ve birkaç dakika sürerdi.”

Kâhinlerden bazıları bilgiyi sesli biçimde (içlerindeki belirli bir ses olarak) alırlar, bazıları ise belirli bir kişinin başına gelmiş veya gelecek olayları görüntü olarak görebilirler. Ancak aynı zamanda, bilgiyi okumanın başka yolları da var...

Yayım Tarihi : 06.01.2023

Çeviren
Zeynep Geylan

Derleyen & Yayımlayan
Mehmet Levent Ünal, Bengisu Ersoy

UYARI: İşbu blog içerisinde yer alan bilgi ve uygulama teknikleri tedavi amacı taşımamaktadır. Söz konusu bilgiler bu tekniği öğrenmek için eğitime katılan katılımcıyı bilgilendirmek amaçlı olup sağlık hizmeti niteliğinde değildir.Verilen bilgiler hiçbir şekilde tanı ve tedavi amaçlı kullanılmamalıdır. Tanı ve tedavi mutlaka doktor tarafından yapılması gereken ciddi bir işlemdir.
Her türlü hastalık ve benzeri tedavi gerektiren sorunlarınız için dokturunuza danışınız.