Ya da kim bilir, belki hayatın kendisi büyük bir illüzyondur…
Bir illüzyonu bağımsız bir varlığı yoktur ve sonsuza kadar olduğu gibi kalamaz, zamanda sınırlandırılmıştır. Başka bir deyişle, algılanan herhangi bir şeyin zamanla kesilmesi, başka bir bakış açısına yön verir.
İllüzyonun tersi olan şey, yani gerçeklik, bağımsız olarak var olur ve limitleri yoktur, o senin gerçek doğandır.
O illüzyonların tezahüründen ve belirip kaybolmalarından daha önce var olur. Ve gerçekler, illüzyonların tersine asla kaybolmaz ve değişmezler. Eğer bu satırları okuyorsanız, hayattaki tüm illüzyonların zihin tarafından yaratıldığını hatırlayacaksınız ( beyinin çalışma mekanizması püf noktalar ve tuzaklardan oluşur. ). Eğer huzursuz hissederseniz bu makaleyi başka zamanlara ertelemek daha iyidir.
Şimdi gelelim hayatın basit illüzyonlarına;
Başkalarından ayrılmayı ima eder, hayat kendini 'ben benim ve sen de sensin' şeklinde ifade edebilir. Ayırmanın bu yönü genelde 'Ben ayrı bir varlığım, tüm bu şeyler ve fenomenler ile artan 6 milyon insan için bir şey yapamam.' şeklindedir.
Bu illüzyonlarla, hayat bildiğimiz gibi başlar. Bu illüzyon basit ve çok güçlüdür, diğer tüm illüzyonlar sadece katmanları güçlendirir. Bu yüzden şunu söyleyebiliriz; 'ben ve ben olmayan' basit ikilemlerdir. Ayrı bir 'Ben' görünür görünmez, hemen ayrı 'diğerleri' de belirir.
Ben bir bedenim, zihinim, hisim, ruhum, vesaire… tüm bunlar ve başka teşhisler ayırma illüzyonundan önce veya aynı anda detaylı olarak görünür. Ama şunu unutmayın, tüm bunlar sadece periyodik olarak ortaya çıkan ve sadece tek bir dereceye sahip olan ya da başka bir gerçekliğin düşünce ve algılardır, bu gerçeklik her zaman aynı olmayabilir.
Bu illüzyon geçmiş iki illüzyonun ortaya çıkmasından kaynaklanır ve kendini duygularla (düşünceler, algılar) ifade eder, 'Düşündüm ki, Karar verdim, Yaptım' gibi. Unutmayın ayırma ve tanıma illüzyonu olmadan kişisel nedensellik ortaya çıkamaz. Şunu da unutmayın, bu illüzyon her zaman şimdide değildir, 'öğreten, karar veren veya yapan kişinin' olduğu önemli durumlarda da görülür. Kişi kendisinin genlerin aktivitesi, yetiştirilmesi, eğitimi, çevre ve diğer faktörlerin bir sonucu olduğu gerçeğini gözden kaçırmaya eğilimlidir. Tüm bu geçmiş şartlanmaları zihin (ego), önemli bir illüzyon olan nedensellik ilkesini kendisi ile kurar ve daha çok kişisel nedensellik illüzyonu ile gerçekleşir.
Zaman zaman herkes özgür seçimlere sahiptir ve bu normaldir. Seçim özgürlüğü illüzyonunu yaratmak çalışan beyinin bir parçasıdır. Bunun hakkında yapacak bir şey yok, bu durum yaşanıyor ve bu zamanda gerçekleşmesi gerekiyor. Seçim Özgürlüğü İllüzyonu öyle güçlü ve hoştur ki, zihnin kendisini "ben" olarak gören kısmı, bunun sadece bir illüzyon olduğunu düşünmek bile istemez. Zihin kendi varlığını korumalıdır ve kendi yarattığı şeyleri mahvetmemelidir. Peki gerçekten seçim özgürlüğü var mıdır? Bu doğru mudur yoksa hırslı bir zihnin seçim özgürlüğü olarak gizlediği sıradan bir şartlanma mıdır? Kendiniz bunun cevabını bulmalısınız.
Unutulmaması gereken şey, sorumluluk duygusu tamamen geçmiş illüzyonların varoluşuna bağlıdır ve onlar olmadan ortaya çıkamaz. Kendini düşün (birçok algıya sahipsin), kişisel nedensellik ve seçim özgürlüğü hakkında bir şeyler hisseden soyutlanmış bir varlıksın.Böylece düşüncelerinden, kararlarından, hareketlerinden, kendinden ve başkalarından sorumlusun. Karmanın mekanizması kişisel sorumluluğa dayanır.
Andaki sorumluluk duygusu harekete geçtiğinde ve bu hareketler 'kötü' sonuçlar verdiğinde, 'kendine' ve/veya 'başkalarına' zarar verdiğinde suç illüzyonu otomatik olarak devreye girer. ''Bu benim suçum, çünkü kararı veren ve bunu destekleyen eylemlerde bulunan kişi benim.'' Suç illüzyonu kişiye öyle ya da böyle acı çektirir.
Bu illüzyon suç illüzyonun tersidir. Geçmiş illüzyonlara da dayanır. ''Ben nasıl bir dostum, düşündüğümü düşünmüştüm, doğru kararı verdim ve bunu yaptım. Şimdi bunu ya da onu bir şeyi hak ediyorum.'' Bu illüzyon birçok insanın hayatının bir parçasıdır.
Geçmiş illüzyonların hepsinden ortaya çıkar. Tabii bu illüzyon kişiyle ilişkili ise, başkaları ile de ilişkilidir.
Tüm illüzyonlar, listelenenler ve burada bahsedilmeyenler olarak, hayata kişisel katılım illüzyonunu oluştururlar. Kişi hayatta aktif olduğunu düşünür, böyle hisseder, yapar, sonuçlar, zorluklar ve keyif alır. Yapacak bir şey yoktur. Çünkü hayatta algılanan illüzyonlar öyle görünmeyi bırakana kadar gerçek görünür. Ve bu er ya da geç spiritüel olarak gelişen ve kendini bilen herkese olur.
Kendi sınavını vermek herkes için hızlı ve etkilidir.
Derleyen & Çeviren
Mehmet Levent Ünal, Bengisu Ersoy
Sayfayı ziyaret eden kişi sayısı
UYARI: İşbu blog içerisinde yer alan bilgi ve uygulama teknikleri tedavi amacı taşımamaktadır. Söz konusu bilgiler bu tekniği öğrenmek için eğitime katılan katılımcıyı bilgilendirmek amaçlı olup sağlık hizmeti niteliğinde değildir.Verilen bilgiler hiçbir şekilde tanı ve tedavi amaçlı kullanılmamalıdır. Tanı ve tedavi mutlaka doktor tarafından yapılması gereken ciddi bir işlemdir.
Her türlü hastalık ve benzeri tedavi gerektiren sorunlarınız için dokturunuza danışınız.