Kendine Güven Eksikliği
12 Ağustos 2024

Sayfayı ziyaret eden kişi sayısı

821


Kendine güven eksikliği her zaman var olan bir sorundur, çünkü toplumda her zaman şüphe duyan insanlar olmuştur. Böyle bir durum pek çok soruna neden olur, ancak bir yandan da kişisel gelişimin gerçekleşmesi için bir neden haline gelir. 

Kendinden Şüphe Duyma Sorunu 
Zayıf iradeli ve güvensiz bir doğa, daha güçlü bireyler tarafından kolayca kontrol edilebilecek bir kukla haline gelir. Böyle bir kişinin yaptığının kötü olduğunun söylenmesi yeterlidir ve tereddüt etmeden zaten başladığı işi yeniden yapar. Bu kadim kendinden şüphe duyma sorunu, kişinin hedeflerine ulaşmasını engeller çünkü birey, yeteneklerini hafife alır ve kararlı bir adım atmaktan korkar. Böylece prestijli bir üniversiteye girme veya yeni arkadaşlar bulma fırsatı kaybolur. Güvensiz bir birey her zaman sakin değildir. Aşağılık kompleksini telafi etmek için başkalarına karşı oldukça saldırgan davranabilir. Bu nedenle bireyler zayıf insanlara karşı sıklıkla fiziksel güç kullanırlar. 

Kendinden Şüphe Duymanın Nedeni  
Her psikolojik teoride bu şüphenin ortaya çıkışının farklı versiyonları vardır. Albert Bandura'ya (Kanadalı psikolog) göre bu duygu, çocuklukta çocuğun başkalarının davranış kalıplarını kopyalaması sonucu ortaya çıkar. Ayrıca, ebeveynler bebeklerine sık sık zihinsel yeteneklerinin düşük düzeyde geliştiğini söylerse, buna inanmaya başlar. Yıllar geçtikçe empoze edilen görüş, yaşamdaki başarısızlıklar, çevremizdeki insanların kaba davranışları ve çok daha fazlasıyla pekiştirilir. Martin Seligman (Amerikalı bilim insanı), bu şüphenin ortaya çıkmasının nedenlerini, çocuğun kişiliğinin yalnızca yetişkinlerin davranışlarından değil, başkalarının tepkilerinden de etkilendiğini söyleyerek açıklıyor. Bu etkileşim bireyin olumlu ya da olumsuz gelişimini (öğrenilmiş çaresizlik) belirler. Ebeveynlerin, öğretmenlerin ve arkadaşların çok sayıda olumsuz görüşlerinden oluşan düşük benlik saygısı nedeniyle ortaya çıkar. Bütün bunlar sosyal inisiyatifi ciddi şekilde azaltır ve olumsuz duygular yaratır. Aşağılık kompleksinin dikkate alınan tüm nedenleri, kişiliğin gelişimi ve oluşumu sürecinde oluşur. Her insan, sosyalleşmeyi zorlaştırabilecek veya kolaylaştırabilecek ancak özgüven düzeyini belirlemeyen zihinsel ve fiziksel engellerle doğar. Bunun olumlu tarafına bakacak olursak psikologlar, bu karakter özelliğinin bireyi dış dünyayla olumsuz etkileşimlerden koruduğuna inanıyor. Fakat zamanla şüphe yüksek düzeyde kaygıya dönüşür ve kişinin güvenli bölgesinin bulunduğu psikolojik bir bariyer oluşturur. 

Kendinden Şüphe Duymanın İşaretleri
Ana işaret, kişinin yalnızca denemekten korktuğu için hedefine ulaşmaya çalışmamasıdır. Belki de kendini başarısızlığa önceden inandırmıştır ve alay edilmekten, hakaret edilmekten ve yenilgiden korkmaktadır. Eğer bu tür insanlar kategorisine aitseniz şunu unutmayın: Herkes hata yapmıştır ancak kararlı bir adım atmak için karakter gerekir. Hiçbir şey yapmamaktansa başarısız olmak daha iyidir. Aşırı ihtiyatlı insanlar, hiçbir başarıları olmadığı için kendilerine olan güvenlerini kaybederler. Şüphe virüsünün sizi ziyaret ettiğinin ikinci işareti, gerçekliğin süslenmesidir. Yalan söyleme isteği, bireyin diğer insanlar üzerinde iyi bir izlenim bırakmaya çalışması ve kendini olumlu göstermesinden kaynaklanmaktadır. Sorun şu ki, başkalarının kendisine saygı duymasını sağlamanın başka yolu yok ama bu tür yalanlar nedeniyle kişinin kendine olan saygısı kayboluyor. Üçüncü sinyal ise düşük özgüvendir. Bu sorun gençler arasında yaygındır. Bu durumda her insanın birçok eksiği olduğunu anlamalısınız, ancak bunları sürekli kendinizde ararsanız sürekli kendinizi küçümsemiş olursunuz. Bunu acilen durdurmamız gerekiyor, aksi takdirde kadim kendinden şüphe etme sorunu asla çözülmeyecek! Dördüncü işaret, herkes gibi olma arzusudur çünkü başkalarının argümanları sizinkinden daha ikna edici görünür. Kendine güven kazanmak diğer insanlardan onay almayı gerektirir. Bu, sigara içmek, alkol almak ve hatta uyuşturucu kullanmak gibi kötü alışkanlıkların gelişmesine bile neden olur. Sonuç: Zayıf karakter sağlığa zararlı olabilir. Beşinci sinyal, başka bir kişiye benzeme arzusudur (davranış, imaj, görünüm). Psikoloji bu konuda şöyle diyor: Bir kişi kendisini başkalarıyla karşılaştırmaya çalıştığında kendinden şüphe duyma ortaya çıkar. Bu nedenle kendinden çok başkalarına önem verir. Sürekli bir idol ararsanız, standartlar değiştikçe kişi de sürekli değişecek ve şaşkına dönecektir. Bu nedenle kişi sonsuza kadar güvensiz kalacaktır! Öz saygı ancak her birimizin benzersiz olduğunu anladığımızda mümkündür. 

Kendinden şüphe duyan bir insanı belirli davranış ve iletişim biçimleriyle tanımak çok kolaydır. Kendine güveni olmayan insanlar iltifatları ve neşeli olayları bir kaza olarak kabul ederek reddederler; kendine güveni olmayan bireyler kendi yargılarını şüpheyle ifade ederek “Öyle değil mi?”, “Bana katılıyor musun?” sorularıyla kendilerini haklı çıkarmaya çalışırlar, ya da “Evet, sadece biraz yardımcı oldum, asıl işi o yaptı.” diyerek kendi değerlerini başka birine atfederler. Bu insanlar kendileri hakkında olumsuz düşünürler ve hiçbir şey yapamayacaklarına inanırlar, her zaman her şeyi mahvederler vb. Bu tür düşünceler aklınıza gelirse onları uzaklaştırın, aksi takdirde güvensizlik hissi zamanla artacaktır. Zaferlerinizi hatırlayın ve yenilgilerinize odaklanmayın. 

Şüphenin Üstesinden Gelmenin 10 Yolu
* Bir günlük tutun ve en önemsizler bile dahil olmak üzere tüm başarılarınızı buraya kaydedin. 
* En küçükler de dahil olmak üzere çeşitli hatalar ve zayıflıklar nedeniyle kendinizi eleştirmeyin.
* “Olsun, denedim.” “Sorun değil, bir dahaki sefere işe yarayacak.” vb. ifadeleri kullanın. 
* Olumsuz düşüncelere ve olaylara odaklanmayın, sonuç çıkarmayı öğrenin ve karamsar düşüncelerinizi bir kenara atın. 
* Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayı bırakın ve mükemmel insanların var olmadığını unutmayın. Kendinize şu tavrı takının: “Yapabilirim.”, “Bir dahaki sefere daha iyisini yapacağım.”, “Bugün harika bir gün geçireceğim.”
* İltifatlardan çekinmeyin ve içten bir “teşekkür ederim” ile karşılık verin. 
* İnsanlarla iletişim kurarken onlara daha hoş şeyler söyleyin. Böylelikle onlar da sizin olumlu yönlerinizi görmeye başlayacaklar. 
* Etrafınızı neşeli ve iyi arkadaşlarla çevreleyin, sizi kesinlikle mutlu edecekler. 
* Yürüyüşünüze dikkat edin: sakin ve kendinden emin olmalı, başınız daima yukarıda olacak şekilde yürüyün. 
* Daha sık gülümseyin ve geleceğiniz hakkında olumlu düşünün. 
Olumlu insanlarla çevrili olduğunuzda mutlu olacaksınız ve kendinden şüphe etme sorunu sadece sizi değil, sevdiklerinizi de mutsuz ediyor. Kendiniz üzerinde çalışın, o zaman neşe, bağımsızlık, sorunları çözme yeteneği, öz güven ve çok daha fazlası ödülünüz olacaktır.

Derleyen & Çeviren

Cemre ÖZKAN

Mehmet Levent ÜNAL

11/08/2024

UYARI: İşbu blog içerisinde yer alan bilgi ve uygulama teknikleri tedavi amacı taşımamaktadır. Söz konusu bilgiler bu tekniği öğrenmek için eğitime katılan katılımcıyı bilgilendirmek amaçlı olup sağlık hizmeti niteliğinde değildir.Verilen bilgiler hiçbir şekilde tanı ve tedavi amaçlı kullanılmamalıdır. Tanı ve tedavi mutlaka doktor tarafından yapılması gereken ciddi bir işlemdir.
Her türlü hastalık ve benzeri tedavi gerektiren sorunlarınız için dokturunuza danışınız.